Emel ve Ecel
Yeryüzünde bir varlıktı, yaşadı
Pek hırslıydı, 'insan'dı onun adı
Hiç birşeyi yokken istedi durdu
Onun da olsaydı sanki n'olurdu
Herkes gibi evi, ocağı, barkı
Yetmezdi hoş, olmalıydı bir farkı
Evlerim, yurtlarım da olsun dedi
Mahalleyi aldı, bu da yetmedi
Ağa desinlerdi köy ve kentiyle
Gururlanmalıydı kendi kendiyle
Kattı varlığına hanı, hamamı
Olmazdı bu varlığının tamamı
Varlığına biçilemezken paha
O ise duymadı, istedi daha
Gayesiydi yemek hep daha fazla
Nereye varacaktı ki bu hızla?
Çekmedi elini hırstan, emelden
Haberi var mıydı acep ecelden?
Bekliyordu oysa bir selvi dibi
Ve tattı ölümü her nefis gibi
İnmeden yüzüne ölüm tokatı
Anlasaydı keşke şu hakikatı
Var eden de O'dur (c.c.) toprak eden de
Bu can sonsuza dek kalmaz bedende
İnsan toprak altından artık şöyle seslenir:
Neme lâzım yatırım
Ben artık bir yatır'ım
Said Gül
Diese Webseite wurde mit Jimdo erstellt! Jetzt kostenlos registrieren auf https://de.jimdo.com